Birbirine paralel dişlerin ana kirişlere oturması ve üzerine ince bir plak yapılmasıyla oluşturulan döşemelere nervürlü (dişli) döşeme adı verilmektedir. Bu dişler arası dolgu malzemesi ile doldurulursa bu sistem artık asmolen döşeme adını almaktadır. Dolgu malzemelerinin kullanılmasında asıl amacı, düz bir tavan görüntüsü elde edilmesidir.
Betonarme döşeme, konut yapıların katlarını birbirinden ayırmaktadır. Ayrıca ve daha önemli olması ile birlikte, betonarme döşeme üzerine gelen tüm yükleri karşılar, daha sonra mesnet noktaları yani kolonlara yükü taşır. Betonarme döşemelerin iki çeşidi bulunmaktadır. Bunlar dişli (Nervürlü) döşeme ve dolu (plak) döşeme olarak iki farklı çeşittedir. Bu iki farklı betonarme döşemesinin kendi içinde çeşitleri vardır. Bahsedeceğimiz asmolen döşeme, dişli (Nervürlü) döşeme sınıfındadır.
Konut yapıda asmolen döşeme kullanılırsa, yapıda ilk önce düzgün bir tavana sahip olunur. Döşemede bağlanan demirlerin arasına dolgu malzemesi konulması gerekir, tavanın düz olmasının sağlanmasının en büyük nedenlerindendir. Döşeme kalıpları çakıldıktan sonra, ilk önce ana kirişler tabliyeye yerleştirilmektedir. Ana kirişlerin ne yönde ve nerede olacağı, statik projeyi çizen mühendisin projesine göre belirlenmektedir. Bu sayede ana kirişler tabliyeye yerleştirilmektedir. Bir sonraki aşama nervür donatıların bağlanmasıdır. Ana kirişler bağlandıktan sonra, ana kirişlerin aralarına nervür donatılar bağlanmaktadır. Nervür donatılar bağlanırken dikkat edilmesi gereken bir şey vardır. Nervür donatılarını aynı yönde ve birlikte çalışmaları çok önemlidir. Çünkü görevleri yükü dağıtmak ve taşımaktır.
Nervür donatılarının birlikte çalışmasını sağlamak amacı ile nervür donatılar aynı yönde bağlanmaktadır. Ancak bu bir zorunluluk taşımaktadır. Ekstra durumlar olduğu sürece bir takım değişikler yapılabilir. Nervürlerin bağlanma yönü ana kirişlere göre yapılmaktadır. Yükü ana kirişlere taşıyabilecek şekilde bağlanması gerekir. Asmolen döşemenin kullanıldığı yapıda yükün taşınması şu şekilde olmaktadır; yük > nervürlü donatı > ana kirişler > Mesnet kolonlar ve noktaları > zemin (temel). İnşaatta olması gereken yükün taşınma şekli bu şekilde olmaktadır. Bu şekilde çalışması istendiği için nervürlü donatılar yükü mesnet noktalarına ve ana kirişlere aktarabilecek bir şekilde bağlanır.
Asmolen Döşeme Avantajları
- Büyük açıklıklı, ağır yük taşıyan döşeme yapılabilir
- Kalıp işçiliği azdır, hazırlanması hızlı olmaktadır.
- Asmolen döşeme düz tavan görüntüsü sağlamaktadır.
- Asmolen döşemenin kalıp maliyeti uygundur.
- İç kuvvetlerin hesabı farklı ve karmaşık modeller gerektirmemektedir.
- Asmolen döşeme ses ve ısı yalıtımı sağlar.
- Döşemede boşluk oluşturulması kolaydır.
- Döşeme üzerindeki duvar ve tekil yüklerini taşıtmak kolaydır.
- Kat kalıp planındaki dişlerin çoğunluğu için tek hesap – çizim yeterli olmaktadır.
Asmolen Döşeme Dezavantajları
- Asmolen kullanılması durumlarında kirişli döşemelere nazaran daha ağırdır.
- Asmolen kullanılmaması durumlarında sıva, kalıp, boya ve işçilik maliyetleri çok yüksek olmaktadır.
- Döşeme yükü dişlerin oturduğu ana kirişlere aktarılmaktadır. Bu doğrultuda dişli döşemelerde dişlere paralel ana kirişlere döşemeden yük aktarılmaz. Bu sebeple dişi taşıyan ana kirişler taşımayanlara göre daha zorlanır.
- Deprem bölgeleri için uygun değildir. Depremlerde, dişler doğrultusunda döşeme rijit davranır, deprem yükleri akstan-aksa aktarılmaktadır. Dişlere dik doğrultuda gelen deprem kuvvetlerinin aktarılmasında dişlerin hiçbir katkısı olmaz, sadece ince plak (5~7 cm) bu görevi üstlenmek zorunda kalmaktadır. Bu doğrultuda rijit diyafram varsayımı geçersiz olmaktadır.
- Altında duvar olmayan ana kiriş yükseklikleri de diş yüksekliğinde yapıldığından; yüksekliği çok ve az geniş yastık kirişler oluşur. Yastık kirişli çerçevelerin yatay ve eğilme rijitliği zayıftır, bu nedenle depreme direnimi düşüktür. Yatay yer değiştirmeler büyük olmaktadır.
- Yastık kirişlerin zımbalanma riski yüksek olmaktadır.
- Dişlerin oturduğu son ve ilk ana kirişler burulma etkisi vardır.
- Depremde yapı yıkılmasa dahi; asmolenler yerinden kurtularak düşer, can kaybına neden olmaktadır.

Asmolen Döşeme ve Çerçeve Davranışı
Yukarıdaki şekilde soldaki planda kirişler 25×60 ve sağdaki planda ise 25×30 ebatlarındadır. Kolonlar her iki yapıda 30×60 ebatlarındadır. Aynı döşeme kalınlıkları ve yükleri ve aynı deprem etkisi altında Ex depremi altındaki moment diyagramları şeklin sağında görülebilmektedir.
Aradaki bariz farz soldaki 25×60 kirişleri olan yapıda kolon üst momentlerindeki yaklaşık yarı yarıya azalmadır. Sağdaki modelde kiriş, kolondan çok az moment paylaşmış ve basit mesnetli bir kiriş gibi çalışmıştır. Kolonlar adeta üstten mafsal bağlantılı konsol kolon gibi davranır.
Yönetmeliğin ilgili maddesi sürekli tek yönde boşluksuz ya da boşluklu asmolen yapıdan bahsetmesine rağmen asıl kastettiği çerçeve etkisi yaratmayan yatık kirişlere sahip yapı tipleridir. Problem sadece tek yöne yük aktarılması ya da düşük döşeme kalınlığı (5-7 cm) nedeniyle rijit diyafram oluşturmaması olsada iki yöne yük aktaran ve oldukça kalın döşemelere sahip kirişsiz döşeme sistemleri sınırlı sünek sayılmaz. Tamamı sınırlı sünek kabul edilerek bu sistemlerin ortak özelliği çerçeve davranışı gösterecek kolon kiriş birleşimlerine sahip olmamasıdır.
Hiç diyaframı olmayan döşemesiz çerçeve sistemler yüksek sünek detayları sahipse yine yüksek sünektir. Bu nedenle döşemenin rijit diyafram oluşturup oluşturmaması ya da tek veya iki yöne yük aktarması değildir yapının yeterli rijitliğe sahip kolon kiriş birleşimlerine sahip olması süneklik seviyesini yükseltmektedir. Bu bağlamda iki yöne dişli döşeme yaptım diyerek yapınızı yüksek sünek yapamazsınız. Yapmanız gereken dik kirişlere sahip kolon kiriş birleşimleri oluşturulmasıdır. Bunu yapamıyorsanız yeterli perde ekleyerek karma sistemleri oluşturulması gerekir.
Bu Yazıya Tepkin Ne Oldu ?